KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Trabzon'da konuştu: KKTC Doğu Akdeniz'de bağımsız bir Türk devletidir

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de bağımsız bir Türk devletidir. Bu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin bize vermekte olduğu destek çok değerli ve önemlidir." dedi.

GÜNCEL 19.01.2024 15:18:00 0
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Trabzon

Tatar, 2023'ün çok zor bir yıl olduğunu dile getirerek, "6 Şubat depremlerini birlikte yaşadık, birlikte ağladık. O acıyı da hepimiz yüreğimizde taşıyacağız." dedi.

Yeni yılın hayırlara vesile olmasını dileyen Tatar, şunları kaydetti:

"2023 yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyılını tamamlaması ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin şu anda ikinci yüzyılında yeni Türkiye Yüzyılı'nda inşallah ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin daha büyük ve güçlü başarılarıyla gerek Türk dünyasına, gerekse dünya insanına büyük hizmetler verebileceğini tabii ki bu başarıların Doğu Akdeniz'de bağımsız bir Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yansımasıyla hem milli davamızın daha başarılı olabilmesi için hem Kıbrıs halkına daha müreffeh yarınlar vadedebilmek için bu mücadeleyi hep birlikte yürütmenin mutluluğu ve bahtiyarlığı içerisinde olacağız."

Açıklamanın ardından ziyaret basına kapalı devam etti.

"KKTC'nin temelinde Kıbrıs halkının egemenlik hakkı vardır"

Cumhurbaşkanı Tatar, valilik çıkışında bir gazetecinin, "Kıbrıs sorunu hakkındaki düşünceleriniz nedir?" sorusu üzerine, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de bağımsız bir Türk devletidir. Bu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin bize vermekte olduğu destek çok değerli ve önemlidir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanıtılması yönünde uluslararası camiaya yaptığı çağrılar çok değerli ve kıymetlidir. Son yıllarda bu, özellikle Türk Devletleri Teşkilatı anayasal adımızla oy birliğiyle kabul edilmemiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin zeminini güçlendirmiştir." şeklinde konuştu.

KKTC'nin temelinde Kıbrıs halkının egemenlik hakkının olduğunun altını çizen Tatar, şunları dile getirdi:

"1571'de Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs'ı fethi ile başlamış olan tarihsel süreç kesintisiz olarak 300 yıllık Osmanlı yönetiminden sonra İngiliz sömürge yönetimindeki maalesef Kıbrıs'taki dengeler aleyhimize dönüşmüş çünkü oradaki Türk nüfus geri Anadolu'ya dönerken, Rum nüfus 100 binlerden 450 binlere kadar artırılmış, Kıbrıs güya bir Yunan adası gibi algı yaratılmaya çalışılmış. Enosis dediğimiz mesele 1950'li yıllarda Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması için onların mücadelesi ama Kıbrıs Türk halkının direnişi ve özellikle merhum Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun gayretleriyle Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken Kıbrıs Türk halkının eşit kurucu, ortak ve Türkiye'nin de garantör bir ülke olarak orada yerini alması dönüm noktasıydı."

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef 1963'te 'Kanlı Noel' ve acımasız saldırılarla Kıbrıs Türk halkını adadan yok etmek için her türlü katliamdan geçirmek, temizlemek ve göç ettirmek için yaptıklarına Türk halkı kendi direnişini göstermek suretiyle mütekabiliyetini gösterebilmiş. 1974'e kadar direndikten sonra 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar Kıbrıs'ın yeni bir dönüm noktası. 2024 yılında 50. yılını kutlayacağımız Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türklerinin tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıydı. Bundan sonraki süreçte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurumsal yapısını güçlendirmek, devlet olarak bağımsızlık, özgürlük ve hürriyet mücadelesinde oradaki ekonomik yapıyı güçlendirmek elbette çok önemlidir. Onun için bizlerin Türkiye ile olan işbirliği gerek devletten devlete ekonomik mali protokolleri, gerek turizm sektöründeki gelişmeler, öğrenci akışı, tarımsal faaliyetler ki getirilen su projesi ile tarımsal faaliyetlerin potansiyeli büyük ölçüde artırılmıştır. Buna bağlı olarak sanayi bölgelerimiz, hizmetler ve inşaat sektörümüz, artık AR-GE çalışmalarıyla bir bilim adası olma yönündeki mücadelemiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin zeminini güçlendirecektir."

"Katliamın devam ediyor olması bizleri derinden üzmüştür"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sorulması üzerine de Tatar, "Biz bunu bir endişeyle izliyoruz. Tüm Türkiye gibi, Kıbrıs Türk halkı da çok uzak olmayan bir coğrafyada bu şekilde bir katliamın devam ediyor olması bizleri derinden üzmüştür. Dünyadaki farklı dengelerin nasıl sürdürülmekte olduğunu hayretler içerisinde izlemekteyiz. Böylesine bir katliamın, on binlerce çocuğun bu şekilde öldürülmesine seyirci kalınmasının hiçbir açıklaması olamaz. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu konuda bir bakıma kararsız kalması, seyirci kalması bir kez daha insanlık açısından bu dramı bütün dünyanın yaşamasına vesile olmuştur." dedi.

Tatar, "Kıbrıs'ın geçmişine baktığımızda 1960'lı yıllarda benzer durumlar Kıbrıs'ta yaşanmıştır." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Kıbrıs'ta bizlere yapılan acımasız saldırılar karşısında gerçekten İngiltere ki Kıbrıs'ta iki egemen üssü vardır, garantör ülke olarak müdahalesi beklenirken müdahale etmemiş, Birleşmiş Milletler seyirci kalmış ve binlerce kardeşimizin katledilişine vesile olan hadiseleri de unutmamız mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkı olarak bizlerin buradan çıkarttığımız ders, mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün devam etmesi, 1974'de gelen Türk askeri varlığının barış ve huzurun istikrarı olarak mutlak suretle devamı ve Türkiye'nin garantörlüğünde iki yarı devletin yapısı çok önemli.

Çünkü şu anda halen daha Güney Kıbrıs'ın zihniyeti bizleri federal bir çatı altında kuzey ve güneyi birleştirip Avrupa Birliği'ne ama Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği'nde olmadığı için Türkiye Cumhuriyeti'nin bir süre sonra Kıbrıs'tan çekilmesi, garantörlüğünün kendilerine göre modası geçtiği için son bulması ve Kıbrıs Türk halkının yalnızlığa terk edilmesiyle elbette bunun bizim sonumuzun başlangıcı olacağını bir kez daha buradan ifade ediyorum. Filistin ve Gazze'de yaşananlar bizleri çok üzmüştür ama bu tekrar bir ders niteliğindedir. Çünkü Kıbrıs'ta benzer olayların yaşanmaması için Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının devamı ve Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa iki devlet temelinde anlaşmanın olabileceğini bir kez daha paylaşıyorum."


Haber Kaynak : AA

Haber Kaynak

AA