Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcanın tarımsal üretime yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, bu zararlının ilk kez 1996’da Amerika kıtasında keşfedildiğini, 2017’de ise Türkiye’de Gürcistan sınırına yakın bölgelerde görüldüğünü ifade etti. Yumaklı, özellikle fındık başta olmak üzere birçok meyve ve sebze bahçesinde büyük zararlara yol açan bu türle mücadelede hızlı ve etkili önlemlerin alınmasının şart olduğunu vurguladı.

EYLEM PLANI VE UYGULANAN STRATEJİLER

Bakanlık tarafından hazırlanan Kahverengi Kokarcayla Mücadele Eylem Planı, mekanik, biyolojik, biyoteknik ve kimyasal mücadele yöntemlerinin bir kombinasyonunu içeriyor. Yumaklı, özellikle kimyasal kullanımı azaltmayı hedeflediklerini belirterek, Samuray arısı gibi biyolojik mücadele yöntemlerinin ön planda olduğunu söyledi.

2024 yılında 207 bin Samuray arısının doğaya salındığını, 2025 hedefinin ise bu sayıyı bir milyona çıkarmak olduğunu ifade eden Yumaklı, bu yöntemin yanı sıra feromon tuzakları ve süpürme yöntemlerinin de aktif şekilde kullanıldığını belirtti.

400 BİN YAPIDA İLAÇLAMA BAŞLADI

Mücadele kapsamında, 13 ilde tespit edilen yaklaşık 400 bin ev, samanlık, ahır ve benzeri yapı ilaçlanmaya başlandı. Şu ana kadar 200 bin yapının ilaçlandığını aktaran Yumaklı, kalan yapılar için ilaçlama çalışmalarının kış sonuna kadar tamamlanacağını ifade etti.

BEŞ ADIMLI YOL HARİTASI

Bakan Yumaklı, kahverengi kokarca mücadelesi için belirlenen beş adımlık yol haritasını açıkladı:

1. Yerel Koordinasyon ve İşbirliği: Tüm birimlerin koordinasyonunun artırılması.

2. Halkın Bilinçlendirilmesi: Zararlının yalnızca tarımsal üretimi değil, günlük yaşamı da etkilediğini vurguladı.

3. Tespit ve İzleme: Yayılımın yoğun olduğu bölgelerde hızlı müdahale için kritik bir adım.

4. Alternatif Mücadele Yöntemleri: Kimyasal yerine biyolojik ve mekanik yöntemlere ağırlık verilmesi.

5. Farkındalık ve İletişim: Mücadelenin sürdürülebilir olması için halkın sürekli bilgilendirilmesi.

GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN KRİTİK ÖNLEMLER

Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcanın yanı sıra Türkiye’de 668 zararlı organizmayla mücadele edildiğini belirtti. Bu organizmalarla etkin mücadele edilmezse, tarımsal üretimde verim kaybının yüzde 30 ila 70 arasında değişebileceğini söyledi. Yumaklı, bu zararlılarla mücadelenin sadece tarımsal üretimin değil, aynı zamanda gıda güvenliği ve dünya pazarlarındaki rekabet gücünün korunması için de hayati önem taşıdığını ifade etti.