Yurt içinde bugün uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in beklenen Türkiye değerlendirme raporu yatırımcıların odağına yerleşti.
Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışlarının sonuna gelmemiş olabileceğine dair artan endişelerle karışık bir seyir izlenirken, yurt içinde bugün uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in beklenen Türkiye değerlendirme raporu yatırımcıların odağına yerleşti.
Enflasyonla mücadele kapsamında, temmuz toplantısında 25 baz puan faiz artırarak politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığı ile son 22 yılın zirvesine çıkaran Fed'in yılın geri kalanında nasıl adımlar atacağına dair belirsizlikler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.
Dün ülkede açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 216 bine gerileyerek beklentilerin altında kalmasıyla şubattan bu yana en düşük seviyeye indi.
Analistler, son dönemde iş gücü piyasasına ilişkin açıklanan verilerin ardından istihdam piyasasını yumuşatmanın Fed'in enflasyonla mücadele programı kapsamında kritik önem kazanabileceğini ifade etti.
Enerji fiyatlarında son dönemde yaşanan artışların enflasyonun diri kalmasına neden olabileceğini anımsatan analistler, bununla birlikte güçlü bir istihdam piyasasının Banka'nın potansiyel faiz artışı ihtiyacını artırabileceğini dile getirdi.
Fed yetkililerinin gelecek dönem politikalara ilişkin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunurken, New York Fed Başkanı John Williams, gelecek yıl işsizlik oranının artmasını ve yüzde 4'ün üzerine yükselmesini beklediğini kaydetti.
Williams ayrıca, beklenenden daha güçlü bir büyüme riski gördüğünü dile getirdi.
Chicago Fed Başkanı Austan Golsbee, "Tartışmalarımızın, faiz oranlarının ne kadar yükselmesi gerektiğiyle ilgili olmayacağı bir döneme hızla yaklaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) da ülkede bankacılık sektörünün karının, bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 11,3 azaldığını bildirdi.
Ayrıca, Çin hükümetinin kamu görevlilerinin iPhone kullanmalarını yasakladığına ilişkin haber akışının ardından yaklaşık yüzde 4 değer kaybeden Apple'ın hisse fiyatı, dün de yüzde 3'e yakın düşüş kaydetti. Şirketin piyasa değeri, son 2 günde 200 milyar dolar kayba yaklaştı.
ABD ile Çin arasındaki gerilimlere rağmen Apple, Çin'de akıllı telefon satışlarında yüzde 22 ile en büyük paya sahip bulunuyor.
Söz konusu gelişmelerin ardından, dün yüzde 0,1 artışla günü 105 seviyesinden tamamlayarak, 9 Mart'tan bu yana en yüksek günlük kapanışını gerçekleştiren dolar endeksi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 104,9 seviyesinde bulunuyor.
ABD tahvil faizlerindeki yükselişin durgunlaşmasının ardından değer kazanan altının ons fiyatı, şu dakikalarda önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 1.925 dolardan işlem görüyor.
Dün, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,17 artarken, S&P 500 endeksi yüzde 0,33 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,89 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar da yeni güne karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında da karışık bir seyir izlenirken, bugün gözler Almanya'da enflasyon verilerine çevrildi.
Analistler, bölgede enflasyon ve resesyon ikileminin varlığını korumaya devam ettiğini belirterek, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de yatırımcıların odağında bulunduğunu söyledi.
Öte yandan, bugün Almanya'da açıklanacak enflasyona ilişkin piyasa beklentileri yıllık yüzde 6,1 olması yönünde.
Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,14 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,20 azalırken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,03 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,21 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de karışık bir seyirle başladı.
Asya piyasalarında, negatif bir seyir öne çıktı.
Bugün Japonya'da açıklanan verilere göre, 2. çeyrekte gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) yıllık yüzde 4,8 ile beklentilerin altında kaldı. Verinin ardından bölge genelinde satış baskısının arttığı görüldü.
Çin tarafında ise ülke ekonomisine dair artan endişelerle dolar/yuan paritesi yükseliş eğilimini üst üst 5. işlem gününe taşırken, parite, yuandaki değer kaybıyla yaklaşık son 16 yılın zirvesinde seyrediyor.
Öte yandan, Çin'in döviz rezerv varlıklarının ağustos sonunda geçen aya göre yaklaşık 44 milyar dolar azalarak 3,16 trilyon dolara düştüğü bildirildi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,4, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,4 değer kaybetti.
Hong Kong'da piyasalar hava koşulları nedeniyle işleme kapatıldı.
Yurt içinde, dün yükseliş eğiliminde bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 1,91 değer kazancıyla günü 8.337,67 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 8.358,03 puana taşıdı.
Dün, Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez'in devam eden 17 milyar dolarlık programa ek olarak, üç yıl içinde Dünya Bankası Yönetim Kurulu'na 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar hazırlamayı ve sunmayı öngördüklerini açıklamasıyla Borsa İstanbul'da risk iştahı arttı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türkiye'nin son dönemde geleneksel ekonomi politikalarına dönüşünü, daha güçlü bir kredi notu açısından olumlu değerlendirdiklerine ilişkin haber akışı da ilgili yükselişte etkili olan gelişmelerden biri oldu.
Öte yandan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Hat-San Gemi İnşaa Bakım Onarım Deniz Nakliyat Sanayi ve Ticaret AŞ'nin 22,60 liradan, Reeder Teknoloji Sanayi ve Ticaret AŞ'nin 9,30 liradan ve Adra Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin 22,66 liradan ilk halka arzını onayladığını duyurdu.
Analistler, bugün yurt içinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in beklenen Türkiye değerlendirme raporunun yatırımcıların odağına yerleştiğini belirterek, yurt dışında Almanya'da enflasyon, ABD'de toptan stokların takip edileceğini bildirdi.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.400 ve 8.500 seviyelerinin direnç olarak öne çıktığını aktaran analistler, 8.300 ve 8.200 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.