Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), Giacomo Puccini'nin bestelediği "Madama Butterfly" operasını, 18 yıllık aranın ardından yeniden seyirciyle buluşturdu.
Dünya ve Türk operasının önde gelen eserlerinden "Madama Butterfly" 60. sanat yılını kutlayan yönetmen Gürçil Çeliktaş'ın rejisiyle Opera Sahnesi'nde prömiyer yaptı.
Ankara'da en son 2005-2006 sanat sezonunda sahnelenen eseri, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de izledi.
Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle tüm biletlerin günler öncesinden tükendiği operanın sonunda izleyiciler, sanatçıları uzun süre ayakta alkışladı.
Prömiyer öncesinde Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sağtürk, 60. sanat yılını kutlayan yönetmen Çeliktaş'a plaket takdim etti.
Sağtürk, sahnede yaptığı konuşmada, herkesin alnı açık, başı dik bir şekilde yürümesini sağlayan, ülke güvenliğini muhafaza eden kahraman askerlere daima minnettar olduklarını belirterek, Kuzey Irak'ta hain saldırı sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Opera tarihinde önemli bir yere sahip olan Madama Butterfly'ın, dünyada ilk kez 1904'te sahnelendiğini, duygu yüklü hikayesi, etkileyici müziği ile zihinlerde iz bıraktığını vurgulayan Sağtürk, "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü olarak bu unutulmaz eseri sunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu önemli opera eserini özel rejisi ile sahneye taşıyan, meslek hayatının 60. yılındaki Gürçil Çeliktaş hocamıza emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'de operanın kurulduğu yıllarda, librettosu Türkçeye çevrilen ilk eser olan "Madama Butterfly", Ankara Devlet Konservatuvarının Opera Bölümü öğrencileri tarafından 12 Haziran 1941'de başkentte Türk Ocağı sahnesinde oynandı.
Müzikleri Giacomo Puccini'ye, librettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa'ya ait eser, maceracı ruha sahip Amerikalı deniz teğmeni Pinkerton'ın, Madama Butterfly ile Japon törelerine göre evlenmesini, aşkı için dinini değiştirmesini ve ailesi tarafından reddedilmesini anlatıyor.
Evliliği oyun olarak gören Pinkerton'ın Japonya'yı bırakıp ABD'ye yerleşmesini, günün birinde Amerika'dayken evlendiği eşiyle dönerek çocuğunu istemesinin ardından Madama Butterfly'ın harakiri ile kendini öldürmesini sahneye taşıyan eser, operanın klasikleri arasında yer alıyor.
