2025 yılı için açıklanan zam oranları, memur ve emeklilerden büyük tepki gördü. Türkiye genelinde düzenlenen basın açıklamalarında, enflasyon karşısında maaşların giderek eridiği ve açıklanan zam oranlarının yetersiz olduğu vurgulandı. Sendika temsilcileri, maaş artışlarının piyasa gerçekleriyle örtüşmediğini belirterek, hükümete adaletli bir maaş politikası çağrısında bulundu.
Enflasyon ve Zam Oranları Eleştirisi
2024 yılı enflasyon oranının %44 olarak açıklandığını hatırlatan memur ve emekli temsilcileri, maaşların son 6 ayda %5,75 eridiğini belirtti. Gıda fiyatlarının %433,6, okul masraflarının %91, haberleşme giderlerinin ise %34 arttığı bir dönemde, yapılan %6+5 zam oranlarının yetersiz olduğu ifade edildi.
"Devlet, kendi alacaklarına %44 zam yaparken, memur ve emekliye yalnızca %11,3 oranında zam yapmayı yeterli gördü. Bu durum, enflasyon farkını zam olarak göstermenin ötesine geçmiyor," diyen sendika temsilcileri, mevcut sistemin adaletsiz olduğunu savundu.
Refah Payı ve Maaş Talepleri
"Refah Payı yoksa huzur yok" sloganıyla açıklamalar yapan temsilciler, maaşların yeniden değerleme oranlarına göre artırılmasını ve refah payının kalıcı hale getirilmesini talep etti. Ayrıca gelir vergisi dilimlerinin %15’e sabitlenmesi ve ek ödemelerin emekli maaşlarına yansıtılması gerektiğini dile getirdiler.
Sendikalara Eleştiri ve Mücadele Çağrısı
Yaklaşan toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde sendika liderlerine de eleştirilerde bulunuldu. Memurlar ve emekliler, “Ocak ayında termoslarla kandırıldık. Artık uyanmalı ve toplu sözleşmede hakkımızı almalıyız,” ifadeleriyle örgütlü mücadeleye davet etti.
Adaletli Maaş Politikası Çağrısı
Memur ve emekli temsilcileri, “Adalet olmayan bir maaş sistemi, refah getiremez. Memuru ve emeklisi mutlu olmayan bir ülkenin halkı da mutlu olamaz,” diyerek, hükümete adil bir maaş politikası çağrısında bulundu.
Talepler arasında şu maddeler yer aldı:
- dereceye gelen tüm memurlar için ek göstergenin 3600’e yükseltilmesi,
- Enflasyon farkı yerine gerçek bir zam oranı belirlenmesi,
- Kamu çalışanlarının ekonomik kaynak olarak görülmekten vazgeçilmesi.
