Henüz Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisiyken, Çayeli Kültür Cemiyeti’nin çıkardığı Çayeli Dergisi’ne yazılar yazan Yılmaz, Kasım 1968 tarihli yazısında Rize’yi “romanlara konu olacak şehir” olarak tanımlamıştı.

"Rize Bir İbret Romanıdır"

Yılmaz o yazısında, Rize'nin doğal zenginliklerle bir anda refaha kavuşmasının, ama aynı zamanda kültürel gelişim eksikliğinin altını çizerek şunları dile getiriyordu:
“Eğer bugün yeryüzünde yaşantısı bir romana konu olabilecek birkaç şehir varsa, bunlardan birisi de hiç şüphesiz Rize’dir. Ancak bu romanın edebi niteliği fazla renkli olmayacaktır... Olsa olsa bir ibret romanıdır.”

“Rizeliyi Kurtaran Toprak Oldu”

Mesut Yılmaz, çayla birlikte Rize’nin kaderinin değiştiğini belirtiyor, Rizelinin toprakla barıştıktan sonra maddi zenginliğe ulaştığını, bir gün kültürel değerlere de aynı sahiplenme duygusuyla yaklaşacağını umuyordu:
“Rizeli bir gün elbet kültürüne de sahip çıkacaktır. Onu bugünkü maddi zenginliğe kavuşturan vücut dinamizmine kültür dinamizmini de kattığı gün, gerçek mutluluğun kapıları Rizeliye açılacaktır.”

Mitinglerinde Çatılar Bile Dolardı

Siyasi kariyerinde Rize'ye her zaman özel önem veren Yılmaz, mitinglerinde büyük bir sevgiyle karşılanırdı. Rize mitinglerinde sadece meydanlar değil, cami çatıları ve çevre binalar da dolup taşardı. Hemşehrileri onu sadece bir başbakan değil, “bizim uşağımız, bizim kardeşimiz, bizim ağabeyimiz” olarak görürdü.

Rizespor’a Vefa, Rizelilere Gurur

Rizespor’un profesyonel liglerde tutunmasında önemli rol oynayan Mesut Yılmaz, taraftarın gözünde sadece bir lider değil, aynı zamanda yol arkadaşıydı. Deplasmanlara birlikte gidilir, otobüslerin önüne Türk bayrağı ile birlikte “Mesut Yılmaz” posteri asılırdı. O dönemlerde 53 plakalı araçların neredeyse dokunulmazlığı vardı.

“Hamsi Aya Çıkacak” Türküsünün Hikayesi

1991 seçimlerinde Süleyman Demirel’in “Hamsi kavağa çıkarsa ANAP iktidar olur” sözleri, Rizelilerde derin bir kırgınlık yaratmıştı. Bu sözün ardından kaleme alınan ve seçimlerde Anavatan Partisi tarafından kullanılan türkü, Rizelilerin tepkisini ve Mesut Yılmaz’a olan bağlılığını özetliyordu:
“Hamsi kavağa değil, aya çıkacak aya…”

Yüreğinde ve Kütüphanesinde Rize’ye Ayrı Yer Ayırdı

Yılmaz’ın Beykoz’daki özel konutunda yapılan ziyaretlerde en dikkat çeken detaylardan biri, kütüphanesindeki özel Rize bölümüydü. Rize üzerine yazılmış tüm kitapları büyük bir özenle saklayan Yılmaz, hemşehrilerinin kaleme aldığı eserlere büyük önem veriyor, bazılarını imzalayarak misafirlerine hediye ediyordu.

“Durun Hele Maç Bitsin”

Hastalığının ilerlediği dönemde bile misafirlerini kırmayan Yılmaz, en son ziyaretinde maç izlediği halde sohbeti kesmemiş, “Durun hele maç bitsin” diyerek konuşmaya devam etmek istemişti. Sohbet sırasında Rize’den tanıdık isimleri tek tek sorması, hafızasının gücünü ve memleketine olan vefasını bir kez daha ortaya koymuştu.
Merhum Ahmet Mesut Yılmaz, yalnızca bir siyaset adamı değil; Rize’yi kalbiyle, kalemiyle, eylemiyle seven bir hemşehri olarak hafızalarda yer etti. Onun bıraktığı izler sadece siyasette değil; Rize'nin taşında, toprağında, kültüründe ve gönüllerde yaşamaya devam ediyor.