Danıştay 12. Dairesi, kamu kurumlarında mülakat uygulamalarının daha şeffaf ve adil olması gerektiğine dair önemli bir karar vererek, kamu mülakatlarında dikkat edilmesi gereken unsurları yeniden gündeme taşıdı. Bu karar, özellikle kamu çalışanı alımlarında gerçekleştirilen sözlü sınavların reforme edilmesine yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan kütüphaneci alımında, belirgin ve net cevapları olan soruların verilmiş puanlarla farklılık göstermesi, mahkeme tarafından hukuka aykırı bulundu.

Şeffaflık ve Adalet İlkeleri

Danıştay’ın kararının odak noktası, kamu mülakatlarındaki şeffaflık ve adil değerlendirmeyi sağlamak. Sözlü sınavda başarısız olan bir adayın itirazı üzerine verilen bu karar, örneğin "Türkiye’nin en büyük kütüphanesi hangisidir ve hangi tarihte açılmıştır?" gibi belirgin cevapları olan sorularda, farklı komisyon üyeleri tarafından verilen puanlardaki tutarsızlığı hukuka aykırı buldu. Bu durum, adayların performanslarının objektif bir biçimde değerlendirilmediğini gösteriyor. Danıştay, alan bilgisi sorularının da topluca değerlendirilmesinin objektiflikten uzak olduğunu ifade etti. Bu karar, gelecekte sözlü sınav uygulamalarının daha sıkı bir denetim sürecine tabi olacağının vurgusunu yapmaktadır.

Kamu Alımlarında Yeni Dönem

Verilen kararla birlikte, kamu kurumlarında yapılacak mülakatların daha dikkatli ve şeffaf bir şekilde yürütüleceği anlaşılıyor. Danıştay, tüm mülakat süreçlerinin yargısal denetime tabii olmasının yanı sıra, şeffaf ve hiçbir şekilde tarafsızlıktan uzak olmaması gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda, sınavlarda kullanılan yöntemlerin ve soru listelerinin belirli standartlara göre belirlenmesi esas alınacak. Ayrıca, yapılan değerlendirmelerin gerekçeli bir biçimde kaydedilmesi, adayların haklarının korunması açısından büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, mahkeme, alt mahkemelerin adayların davasının reddine ilişkin kararlarını bozarak, dosyaların yeniden incelenmesini talep etti.

Mülakat Sistemine Eleştiriler

Danıştay’ın bu emsal niteliğindeki kararı, kamu personel alımlarında uygulanan mülakat sistemini sorgulayan fikir tartışmalarının alevlenmesine zemin hazırlıyor. Artık mülakatlar, yalnızca komisyon üyelerinin kişisel değerlendirmelerine dayanmaktan çıkarak, daha somut ve şeffaf kriterler dâhilinde gerçekleşmek zorunda kalacak. Bu değişim, kamu yönetiminde eşitlik ve adalet anlayışını pekiştirmek için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Adaylar, mülakatlarda aldıkları puanların daha şeffaf bir şekilde belgelenmesini ve gerekçelendirilmesini bekleyecek. Yapılan bu değişikliklerle, devlet kurumlarının alım süreçlerinde ortaya çıkan adaletsizliklerin önüne geçilmesi hedefleniyor.