ABD'de yapılan bir araştırma büyük küçük herkesin kullandığı o ürünün bebekler üzerindeki korkutucu etkisini ortaya koydu.
İstanbulAmerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) bağlı İlaç Değerlendirme ve Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmada güneş kremlerinin içinde bulunan 3 kimyasalın, günlük kullanımda kandaki seviyeyi artırdığı ve son kullanımdan sonra minimum 24 saat daha kanda kalmaya devam ettiği belirlendi. Araştırmada yer alan, oksibenzon, avabenzon ile oktokrilen içerikli kremler kullananların hepsinin kanında yüksek oranda kimyasala rastlandı. Araştırma FDA'nın üreticilerden inceleme yapmasını istediği 12 kimyasal türündün 4'ünü (avobenzon, oksibenzon, ecamsule, oktokrilen) kapsadı.
Güneş kremlerinin bu yan etkilerine değinen Dermatoloji uzmanı Dr. Hasan Alakbarov, güneş koruyucuların aktif bileşeninin kimyasal ve fiziksel olacak şekilde ikiye ayrıldığını belirtti. Kimyasal güneş kremlerinin UVB'den yani güneş yanığından koruduğunu söyleyen Alakbarov, “Ultraviyole yani UV’nin bağışıklık baskılayıcı etkilerini engelleyip engelleyemedikleri tam olarak açık değildir. Fiziksel güneş koruyucular deriden emilmez ve bariyer etkisi sağlar. Kimyasal koruyuculara göre üstünlükleri daha geniş spektrumda UVA ve UVB filtrasyonu sağlamalarıdır" bilgisini verdi.
Ayrıca Alakbarov, kullanıcılara şu öneride bulundu, “6 aylıktan daha küçük bebeklere FDA’in uyarısına göre güneş koruyucuların kullanılması önerilmemektedir. Gün ortasında bebeklerin güneşe çıkarılmaması, dışarıda bulunmak zorundaysa koruyucu kıyafetlerin giydirilmesi gereklidir. 6 aylıktan büyük bebekler için kimyasal içermeyen çinko oksit veya titanyum oksit gibi mineral filtreler içeren güneş koruyucular kullanılabilir. Giysiler güneş koruyuculara göre güneş ışınlarından korunmada daha etkindir.”
Yapılan araştırmalar mevcut güneş kremlerinin dahi insan sağlığını olumsuz etkilediğini gösterirken bunların bir de sahteleri piyasaya sunuluyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, sahte güneş kremlerine karşı dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu kremler aktif olarak ultraviyole A ve B ışıklarına karşı koruyucu içermedikleri gibi tam tersine alerjen ve kanserojen potansiyel yan etkiler taşımakta. Tüketiciler dikkatli ve bilinçli olmalı ve merdiven altı ürün almamalı. Sağlık otoriteleri de denetimler konusunda titizlik göstermeli. Güneş koruyucu kremlerin kullanım amaçları erken dönemde güneş yanıklarından korunmak, uzun dönemde güneşe bağlı yaşlanmadan ve melanom (cilt kanseri) dışı deri kanserlerinden korunmak. Ancak sahte güneş kremleri tam tersine yanıklara, leke oluşumuna ve kansere neden olmakta. İçlerindeki kimyasallar alerjik, toksik ve kanserojen özellik gösterirler.”
Ultraviyole A ve B, güneşten çıkıp dünya atmosferine yerleşen farklı radyasyon dalga boylarını tanımlamak için kullanılmaktadır. UVA genelde cildin yaşlanması ve skuamöz hücreli karsinom tipi cilt kanserine neden olan hücre renklenmesi ile bağdaştırılıyor. UVA, camın arkasından güneşlenirken dahi cilde etki edebiliyor.
UVB ise güneşte bronzlaşmayı sağlayan ve bazal hücreli karsinom denilen cilt kanseri ile zararlı melanoma neden olan ışınlardır. Güneş kremleri ise kullanıcıları bu iki radyasyona karşı da tamamen korumamaktadır. Çünkü güneş kremleri de ikiye ayrılıyor. Birinde güneş ışınlarını filtrelemek amaçlı kimyasal bileşimler, diğerinde de titanyum dioksit ile çinko oksit gibi sürüldükten sonra vücutta beyaz tabaka bırakan mineraller bulunuyor. Kullanıcıların çoğu ise vücudunda beyaz bir tabaka görünmesini istemediğinden kimyasal içerikli güneş kremlerini tercih ediyor.