Trabzon'da Hasat Öncesi Fındık Çağrısı! “Fiyatı 100 TL’den az olmamalı”
Trabzon Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar, fındık fiyatına ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Bekar, ekonominin kötü gidişatı sonucu fındık maliyetinin arttığına dikkat çekti. Bekar, artan maliyetler sonucu fındığın en az 100 TL olmasını savundu.
Bekar, yevmiye fiyatlarının açıklanan tutarından ve iş veren ve işçi arasında yapılabilecek anlaşmayla da sağlanabileceğine vurgu yaptı. Bekar, fındığı az olan üreticinin yakıt zamlarından ve patos fiyatlarından sonra elle ayıklama yöntemine gidebileceğini de belirtti. Ayrıca Bekar, hasadı yaklaşan fındık fiyatının açıklanması için yetkililere de çağrı da bulundu.
Fındığın Karadeniz insanın can simidi olduğunu savunan Bekar, “Fındık bizim Karadeniz insanımızın ihtiyaçlarının sigortası konumunda bir değeridir.Bu değerin bizde çok farklı hizmet karşılıkları vardır.Düğünlerimizin en büyük güvencesi,okula giden çocuklarımızın okul masraflarının karşılanacağı,değişik borçlarımızın, çeşitli giderlerimizin ödeneceği bir hazinemizdir.Devlet nasıl merkez bankamızda şu kadar altınımız,şu kadar dövizimiz var deyip,oraya ümitlerini bağlıyorsa,,milyonlarca çiftçimiz,üreticimizde,yani insanımızda,bizimde altınımız var diyerek, ümitlerini bağladığı bir üründür fındık,tabiri caizse bizim hazinemizdir.Bu bakımdan,fındık Karadeniz insanının can simididir” açıklamalarında bulundu.
Son zamanlarda ekonominin olumsuzluğunun fındık maliyetlerini de yükselttiğini değinen Bekar, “Şu anda bu ürünün hasadına başlamaya az bir zaman kalmıştır. Bu hasat işi başlamadan önce, devletimizin atması gereken adımları her zaman olduğu gibi, yine sabırsızlıkla bekliyoruz. Çünkü üretici devletin açıklayacağı resmi fındık fiyatını, fındık hasadından önce bilmesi gerekir ki, hasat için işçi çalıştıracak olan üreticimiz, önünü görüp ona göre adımlarını atsın. Devlet fındık fiyatlarını daha fazla geciktirmeden açıklamalıdır. Eğer bu açıklamayı geciktirirlerse veya hasat başladıktan sonra bu açıklama yapılırsa, bunun üretici açısından, fiyatlara olumsuz etkileri olacaktır. Bu ülkenin tüm üreticileri olarak, özellikle fındık üreticileri olarak, fındık fiyatlarının hemen açıklanmasını istiyoruz. Fındığımızın yetiştirilmesinden, bakımının yapılması, toplanıp, satışa hazır hale getirilmesi, fındığımızın, maliyetini de çok yükseltmiştir” dedi.
Bekar, fındık hasadının yaklaştığı bu dünlerde fiyatın açıklanmadığına dikkat çekerek şu cümleleri kullandı: “Önce fiyatın açıklanması lazım. Hasat başlamadan önce fındık fiyatı şudur diye açıklaması lazım. Çünkü ben bileceğim ki fiyatı ona göre işçi tutacağım, amele tutacağım değil mi ya? Evet. Şimdi ben neyin pazarını yapacağım o işçiyle? O fındık toplayacak olan işçiyle, ameleyle yapamam çünkü fiyat ne olduğu belli değil. Öncelikle fiyatın hasat başlamadan önce açıklaması lazım. Dolayısıyla bu arada da o verilen şeyde yani fiyatlar şu olsun açıklanan fiyatların da altında bir madde var. İşçi veren anlaşmayla da bu işi yapabilir. Zaten öyle oluyor genellikle.”
Sözlerine devam eden Bekar, “Bir an önce açıklanmalı ki işçiyle işveren arasındaki anlaşma bir şeye dayanarak yapılsın. Şimdi ben diyelim fındık üreticisiyim. Çağırdım ameleyi. Ne istiyorsun? 700 lira. Fındık ne olacak belli değil ki. Ben de ona göre bir fiyat vereyim. Yani bunlar hep birbirine bağlı şeyler. Onun için yani bir usulsüzlük var. Düzensizlik var. Bunların yetkilileri bir araya gelip bir çözüm üretmesi lazım. Yani çözümler belli işte. Hasat bu tarihte başlayacak diyorsun bırakıyorsun. Herkes istediği tarihte başka o olmaz. Fiyatı açıklanacak ondan sonra pazarlıklar olacak işçiyle. O da yok. Ortada elle tutukluluk bir şey yok. Konuşuluyor, bu yandan konuşuluyor. Uygulamaya gelindiğinde hiçbir şey yok yani.” ifadelerini kullandı.
Bekar, patos kullanan küçük üreticilerin yeniden elle çıkarma yöntemine dönebileceğini şu sözlerle açıkladı: “Eskiden patos olmadığı zamanlar imece usulü uygulanırdı. Fındık toplanırdı ve el yordamıyla fındık ayıklanırdı. O zamanlara insanların elinde para yoktu. Şimdi bu elle çıkarma yöntemi kullanılmıyor, kısa yoldan halledilmeye çalışılıyor. Artık zaman değişti, devir değişti desek de bazı yöntemlere geri dönülmeye başlanıyor gibi. Patos fiyatlarının yüksek olmasından dolayı, 20 ton fındık yapan değil ama 1 ton,500 kilo fındık hasadı yapan üretici fındığı elle çıkarma yoluna gidebilir. Büyük üreticiler içinse bu yöntem pek mümkün görülmüyor.”
Fındık fiyatının 100 TL’den az olmaması gerektiğine vurgu yapan Bekar, “Tüm bunlar göz önüne alındığında, Fındığımıza verilecek fiyatın, 100 TL’nin üzerinde, bir fiyat olması gerekir. Bunun altında verilecek bir fiyat üreticimizin emeğinin karşılığı olmayacaktır. Mazota ve benzine üst üste yapılan zamlardan sonra, bununda, piyasada her şeye, her türlü ihtiyaç maddesine yansımasından sonra, halkımızın geçmiş yıllara göre alım gücü, dört beş kat daha azalmıştır. İnsanımız için artık hayat pahalılaşmıştır. Devleti yaşatmanın yolunun milleti yaşatmaktan geçtiğini, her vesile ile dile getirmenin gereği yapılmalıdır. Bu ülkenin çalışan işçisi, çiftçisi, üreticisi, emeklisi, dar gelirlisi çok zor şartlarla karşı karşıyadır. Kimsesizlerin kimsesi olmak, çaresizlerin çaresi olmak; Geçim sıkıntısı içinde olanların sorunlarını çözmekle olacağını, ülkemizde ücret dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi ile olacağını unutmamak gerekir” dedi.