Titreme, yönelim bozukluğu, mide bulantısı, hızlı ve düzensiz kalp atışı, ağız kuruluğu, nefes darlığı, terleme ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtilere de neden olan panikatak tehlikeli olmayan ancak kişiyi korkutan psikolojik bir rahatsızlık.
Hastaya kalp krizi geçiriyormuş gibi hissettiren bu durum, beş dakikadan yarım saate kadar sürebiliyor.
Klinik Psikoloji Profesörü Paul Salkovskis'e göre, panikatak korkusunun sizi ele geçirmesine izin vermemek oldukça önemli. 'Bu tarz bir belirti yaşadığınızda kendinize, yaşadığınız semptomların sadece stresten kaynaklandığını söyleyin.' diyen Salkovskis, stres geçene kadar durumun içinde kalmaya çalışmak gerektiğini belirtiyor.
'Korkunla yüzleş. Ona odaklanmazsan, kendine hiçbir şeyin olmadığını keşfetme şansı verirsin.' önerisini sunan profesör 'kaygı geçmeye başladığında, etrafınızdaki ortama odaklanın ve daha önce yaptığınız şeyi yapmaya devam edin.' diyor.
Panik atak sırasında hızlı nefes alıyorsanız, diğer semptomları da hafifletecek bir nefes egzersizi yapabilirsiniz. Burnunuzdan alabildiğiniz kadar yavaş, derin ve nazikçe nefes alın. Ağzınızdan yavaş, derin ve yumuşak bir şekilde nefes verin. Bazılarının her nefes alış ve verişte birden beşe kadar düzenli olarak sayması yardımcı olur. Bunları uyguladıktan sonra birkaç dakika içinde kendinizi daha iyi hissetmeye başlayacaksınız.
Düzenli egzersiz, özellikle aerobik egzersiz de stres seviyenizi yönetmenize, gerginliği atmanıza, ruh halinizi iyileştirmenize ve güveninizi artırmanıza yardımcı olacaktır.
Panik atakları kötüleştiren kafein, alkol ve sigara gibi alışkanlıklardan kaçının. Destek grupları, krizlerinizi etkili bir şekilde nasıl yöneteceğiniz konusunda faydalı tavsiyeler verebilir ve diğer insanların da aynı duyguları yaşadığını bilmek güven verici olabilir.