Pilav veya dolma yapmadan önce ilk olarak pirinçler güzelce yıkanır. Peki hem sağlık hem de yemeğin dokusu açısından önemli olduğu varsayılan yıkama işlemi gerekli mi?
Mutfak uzmanları, pirinci pişirmeden önce yıkamanın, tanelerinden gelen nişasta miktarını azalttığını iddia ediyor. Bunu, bulanık durulama suyundan anlamak mümkün.
Aşçılar, yıkamayı pirincin birbirine hiç yapışmaması gereken yemekler için öneriyor. Ancak risotto, paella ve sütlaç gibi, yapışkan, kremsi bir sonuca ihtiyaç duyulan yiyecekler hazırlanırken yıkamaktan kaçınmak gerekiyor.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, pirinci yıkamanın yemeklerin üzerindeki etkisini karşılaştırdı. Pirinçler ya hiç yıkanmamış, ya üç ya da on defa yıkanmıştı. Çalışma, yıkama işleminin her bir pirincin ne kadar yapışkan veya sert olduğu üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını gösterdi.
Araştırmacılar, yapışkan maddenin yüzey nişastasından değil, pişirme sırasında pirinç tanelerinden salınan amilopektin adı verilen farklı bir nişastadan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Yani pirincin yapışkanlığında kilit rolü oynayan yıkama değil, çeşidi.
Bazı insanların pirinci yıkamasındaki sebepler ise çok farklı. Pirinç, kabuk çıkarma işleminden kalan tozu, böcekleri, küçük taşları ve kabuk parçalarını çıkarmak için yıkanıyor.
Son yıllarda plastiklerin gıda tedarik zincirinde yoğun bir şekilde kullanılmasıyla birlikte, pirinç de dahil olmak üzere gıdalarımızda mikroplastikler bulundu. Yıkama işlemi işte bu noktada da önem taşıyor. Zira yıkama sayesinde, pişmemiş pirinçten yüzde 20'ye varan plastik temizlenmiş oldu.
Aynı çalışma, satın aldığınız ambalajdan bağımsız olarak pirincin aynı düzeyde mikroplastik içerdiğini buldu. Araştırmacılar ayrıca hazır pirinçteki plastiklerin pişmemiş pirince göre dört kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Hazır pirinci önceden durularsanız plastikleri yüzde 40 oranında azaltabilirsiniz.
Diğer taraftan pirincin yüksek seviyelerde arsenik içerdiği de biliniyor çünkü doğal olarak diğer mahsullere göre topraktan daha fazla arsenik emiyor. Pirincin yıkanmasının, biyoyararlı arseniğin yaklaşık yüzde 90'ını ortadan kaldırdığı ortaya konulmuş durumda.