Prof. Dr. Dönmez'den "Filistin Devleti'nin kurulma sürecine gidiliyor" değerlendirmesi:
BOLU (AA) - ZAFER GÖDER - Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rasim Özgür Dönmez, İsrail-Filistin çatışmasında Binyamin Netanyahu hükümetinin tasfiyesi ve Filistin Devleti'nin kurulma sürecine doğru gidildiğini söyledi.
"Uluslararası ve etnik çatışma dinamikleri" alanında çalışmalar yürüten Dönmez, AA muhabirine, Ukrayna-Rusya ve İsrail-Filistin çatışmalarının dünyada büyük değişimlere neden olacağını belirtti.
Dönmez, bu bölgelerdeki hareketliliğin sebebinin, dünyadaki sistemin değişmeye başlaması olduğunu anlatarak "Birinci ve ikinci dünya savaşlarında nasıl ekonomik, siyasal sistem değiştiyse bunun arifesindeyiz." dedi.
"Dünya elitleri arasında ciddi anlamda yaşanan çatışmaların ekonomik ve siyasal sistemlere yansıdığını" vurgulayan Dönmez, bazı uzmanların bu çatışmaları "3. dünya savaşının postmodern versiyonu" olarak gördüğüne işaret etti.
Dönmez, uluslararası ilişkilerde çıkarlar ve jeopolitik perspektiflerin bulunduğuna dikkati çekerek "Haklı veya haksızlıktan daha ziyade burada çıkarlar, jeopolitik perspektif vardır. İngiltere merkezli ve Amerika Birleşik Devletleri merkezli iki büyük gücün o bölgede farklı jeopolitik perspektifi var." diye konuştu.
Hamas'ın 7 Ekim'deki eylemi ve İsrail'in başlattığı saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dönmez, "Anladığım kadarıyla bu hareketin sonucunda Filistin Devleti'nin kurulma sürecine doğru gidiyoruz. Netanyahu'nun tasfiyesine doğru giden süreç var. İsrail'in içerisindeki güçlü klik, bu süreci destekliyor. Gazze'nin belli anlamlarda boşaltılması, belli süre sonunda da Filistin Devleti'ne doğru, yani çift devletli çözüme doğru gidiyoruz." ifadesini kullandı.
Dönmez, bölgedeki gelişmelerin "Büyük Orta Doğu Projesi" kapsamında yaşanan süreçler olduğunu ileri sürerek İsrail Ulusal İstihbarat Servisi Mossad'ın eski başkanlarının "2054'e geldiğimiz zaman 'Arap Yahudiler' nedeniyle Yahudi kimliğimizi kaybedeceğiz." söylemlerinde bulunduklarını ve bu konuda bir şeylerin yapılması gerekliliğini vurguladıklarını söyledi.
- "Gelişmeler, uzun vadede Orta Doğu, kısa vadede İsrail'in durumunu belirleyecek"
Buna karşılık İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı ekibinin de "Büyük İsrail" perspektifiyle hareket ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:
"Ama 'Büyük İsrail' perspektifi gerçekçi diye düşünmüyorum çünkü popülasyon belli. Bu güçlü klik, yani Netanyahu dışındaki klik şunu söylüyor; 'Bizim asimile olmamamız için içimizdeki Arapları bir şekilde kaydırıp Yahudi devleti kuralım.' Bu anlamda Filistin Devleti kurup, 'Arap Yahudileri' Filistin Devleti'nin içine göndermeyi planladıklarını bazı uzmanlar söylüyor."
Netanyahu'nun bu süreçten sonra görevde kalmasının çok zor olduğu görüşünü dile getiren Dönmez, Netanyahu'nun tasfiyesinden sonra İsrail'de yeni sürecin başlayacağını ve yeni sistemin kurulacağını öne sürdü.
Dönmez, Birleşmiş Milletlerin (BM) bu süreçteki rolüyle ilgili, "BM'nin yapısının değişmesi gerekiyor. Bu da kolay bir şey değil. Gelinen süreçte maalesef büyük ihtimalle BM Güvenlik Konseyi bunları izleyecek. Bu çatışmanın sonucu da zaten Orta Doğu coğrafyasının uzun vadedeki halini belirleyecek. Kısa ve orta vadede de İsrail'in durumunu belirleyecek. Öngörü olarak şunu düşünüyorum; Netanyahu hükümeti gittikten sonra yani aşırı sağcılar bir şekilde bertaraf edildikten sonra daha sağlıklı konuşabileceğimiz bir sürece girilebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin gibi savaş ve çatışmaların devam edeceğini, Orta Doğu'da yaşananların bir benzerinin Kosova'da da yaşanabileceğini savunan Dönmez, "Bu birçok yerde patlayacak. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin karşı karşıya olduğu soğuk savaş dönemindeyiz. Biliyoruz ki bu soğuk savaş dönemlerinde dünya mimarisi hep değişir. 60-70 yıl sürecek süreç bu. Bu işin sonunda hiç ummadığımız, hiç inanamayacağımız bir dünya doğacak." ifadesini kullandı.
Dönmez, Türkiye'nin arabuluculuk yapabilecek güçte ülke olduğunu sözlerine ekledi.