Prof. Dr. Bilgili, orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu

KTÜ'lü Profesörden Yangın Uyarısı: "Çift Taraflı Önlemlerle Yangınların Önüne Geçilebilir"

KARADENİZ 7.08.2023 13:02:00 0
Prof. Dr. Bilgili, orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili, Doğu Karadeniz’de orman yangınlarının genellikle kışın olduğuna vurgu yaptı. Hem vatandaşın hem de devletin tedbir alması için çağrıda bulundu.

Bilgili, alınacak olan çift taraflı önlemler orman yangınlarının azaltılabileceğine dikkat çekti. Vatandaşın kendi başına uygulayabileceği yöntemleri sıralayan Bilgili, alınacak tedbirlerle yüzde 60-70 oranında yangınların önüne geçilebileceğini ifade etti. Bilgili, ayrıca depremin ve orman yangınlarının ülkemizin gerçeği olduğuna da ayrıca vurgu yaptı.

“YAKILAN ANIZLARA RÜZGARLA ORMANLARA SİRAYET EDEBİLİR”

KTÜ’lü Prof. Dr. Ertuğrul Bilgili anız yakılmasıyla ilgili şu şekilde konuştu: “Doğu Karadeniz’de Temmuz ayı itibariyle tarlalar biçilir. Tarlalar biçildikten sonra bir sonraki sezon için genellikle çiftçilerimiz kesim artıklarını tarlalarda kalan o samanları aldıktan sonra yakarlar. Bir sonraki senelere tarla hazır olsun diye. Ancak ormanlara yakın olan yerlerde yakılan bu yakmalar bazen özellikle hava hallerinin uygun olmadığı rüzgarlı olan nemin düşük olduğu ve sıcaklığın çok yüksek olduğu zamanlarda çok çabuk tutuşur. Rüzgarla birlikte ormanlara sirayet edebilir ve orman yangınları çıkarabilir.”

“DOĞU KARADENİZ'İN YANGINLARI KIŞIN OLUR”

Prof. Dr. Bilgili, Doğu Karadeniz’de orman yangınlarının kışın olduğunu vurgulayarak, “Doğu Karadeniz bölgesinde özellikle kış aylarında ocak, şubat, mart aylarında bu kesim artıkları olur. Çam çay bahçelerinden, fındık bahçelerinden milletin temizlediği şeyler olur. Bizim Karadeniz Bölgesi'nde de kışın bu yakmalar yapılır.  Genellikle ocak, şubat, mart, nisana kadarki dönemlerde orman yangınları olur.  Çamburnu'nun üstlerinde Sürmene taraflarında falan genellikle yangınlar bu mevsimde yani yazın değil Doğu Karadeniz'in yangınları kışın olur.  Ama Ege, Akdeniz gibi yaz aylarında kuraklığın olduğu yağışın olmadığı yerlerde de yaz yangınları olur. Esas yangın sezonu o zamandır. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde, Akdeniz Bölgesi'nde, Çukurova'da muz bahçelerinden kesimler yapılır. Her sene oralarda da temizlik yapılır. Onların işte kesim artıklarının bertaraf edilmesi gerekir. İnsanlar bazen bunu yakmayla yaparlar. Ve buralardan da maalesef orman yangınlarının sebebiyet verebilir. Özellikle orman yangınlarının çıktığı yerlerde baktığımızda sıcaklığın çok yüksek olduğu, nemin çok düşük olduğu, havanın neminin, bağım neminin çok düşük olduğu ve rüzgarlı zamanlarda çıkan yangınlar maalesef büyüme eğiliminde olur ve tehlikeli boyutlara ulaşabilir” dedi.

“ÖNLEMLER YANGINLARI AZALTABİLİR”

Bilgili, alınacak önlemlerin orman yangınlarının oluşmasını azaltabileceğini şu şekilde vurguladı: “Bu noktada aslında yangına hasat olan bölgelerde yakılmayıp sürülebilir veya çok uygulanan bir şey değil ama bence uygulanması son derece önemli. Orman Genel Müdürlüğü'nün ekipleriyle birlikte kontrollü bir şekilde yangın ekipleriyle koordineli bir şekilde bu alanların belirli kısımlarının yakılması daha sonra başka yerlerde çıkacak yangınların orman ariyetini engelleyebilir. Öyle bir uygulama yapılabilir. Yani yangının ormana yakın olan bölgelerde böyle şerit halinde alanı sürülerek veya kontrollü bir şekilde yakılarak yangın mevsimi dışında yakılarak yangınların tehlikeli olmasının önüne geçilebilir. Ama en önemlisi bence bu bölgelerde yangınların olduğu ve tarım arazilerine bitişik olan ormanlık alanlarda, ormanlık alanla tarım arazi arasında yangın sezonu içerisinde traktörlerle buralarda böyle 10 metrelik şeritlerin açılması sürülerek yangınları büyük oranda engelleyebilir. Yani bunun uygulanmasının çok önemli olduğunu ben düşünüyorum.”

“YANGIN VE DEPREMİN ÜLKEMİZİN GERÇEĞİ OLDUĞUNUN FARKINA VARILMALI”

Bilgili, orman yangınlarının ülkemizde var olduğunu ve bu bilinçle hareket edilmesini savunarak, “Yangın ülkemizin bir gerçeği. Depremin, ülkemizin bir gerçeği, bir kaderi olduğu gibi yangının da ülkemizin bir gerçeği, bir kaderi olduğunu ifade etmek gerekir. Yangınlarla mücadele etmenin başında orman yangınlarını kabul etmek ve orman yangınlarıyla yaşamayı becerebilmenin geldiğini düşünüyorum. Dolayısıyla orman yangınları özellikle Akdeniz, Ege bölgelerinde olmaya devam edecek. Geçmişte olduğu gibi. Önümüzdeki yıllarda da belki daha fazla olmaya devam edecek. Neden? Çünkü küresel iklim değişikliği dediğimiz bu hava hallerindeki olağan dışılıkların artması uzun dönemli kuraklıkları da beraberinde getirebilir. Bu uzun kuraklıklar sonrasında ortaya çıkacak yangınlar da çok daha tahripler olabilir” açıklamalarında bulundu.

İKLİM PARAMETRELERİNİN DEĞİŞMESİ TAHRİBATI ARTTIRABİLİR

Genel olarak dünyada değişen iklim parametrelerinin tahribatı arttırabileceğini söyleyen Bilgili, “Dolayısıyla şartları da düşünerek, gelecekte hava hallerindeki olağan dışılıkların, yani işte yağışların bir yerde çok artması, bir yerde çok azalması, rüzgarlı zamanların olağandan çok daha farklı şekilde olması sıcaklıkların olağan dışılıklarının fazla olması gibi hususlar buradan yangınları etkileyici unsurlar olarak görülüyor. Dolayısıyla dünya genelinde beklenildiği gibi ülkemizde de bu iklim parametrelerinde meydana gelebilecek değişiklikler yangınları doğrudan etkileyecektir. Maalesef gidişat yangınlar çok daha fazla tahribat yaratacağı yönünde. Bunun önlemenin başında, yangın önleyici, yangınlardan koruyucu tedbirlerin yangınlar daha çıkmadan ormanlık alanlarda ya da yangına hassas alanlarda alınması gerekir” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞ ALACAĞI ÖNEMLE YANGINLARIN OLMAMASINI YÜZDE 60-70 ORANINDA ETKİLER”

Bilgili, alınacak önlemleri şu şekilde sıraladı: “Bunun iki boyutu vardır. 1. boyut devletin yapması gerekenler, 2. boyutu ise vatandaşı yapması gerekenlerdir. Vatandaşın yapması gerekenlerle, ilgili olarak çok basit uygulamalar var. Ormanlık alanlar yani yangına hassas bölgelerdeki vatandaşlar evlerinin çevresinde kuru ot ya da yanıcı madde bulundurmamaları veya olanların kaldırılması. Eve bitişik istiflenmelerin yapılmaması. Bahçe çitlerinin temizlenmesi. Evlerin çatılarında biriken yanıcı maddelerin, dökülen yaprakların temizlenmesi. Tarım arazilerinde ağaçların altında çok basit çapalama yapılması yangınların ortaya koyacağı zararı bertaraf edebilir, büyük oranda etkileyebilir ve bu oran da yüzde 60’larda 70’lerde olabilir. Yangınların çıkmaması için vatandaş bu yöntemleri uygulayabileceği gibi yakmalardan kaçınmaları durumunda büyük oranda yangınlardan korunabilirler. Devlette üzerine düşeni yaparak yanıcı maddelerde düzenleme yapılarak yangın emniyet yol ve şeritlerini temiz ve bakımlı tutarak olmayan yerlerde yenilerini yaparak ekiplerini hazırda bulundurarak, yangınların zararlı etkilerini büyük oranda etkileyebilir.”


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Haber Kaynak

admin admin