Doğanın kalbinde saklı bir cennet olan Rize, Karadeniz’in eşsiz yeşil örtüsüyle olduğu kadar, zengin flora ve faunasıyla da dikkat çekiyor. Yaylaları, ormanları ve yaban hayatıyla adeta bir açık hava laboratuvarı olan kent, sürdürülebilir turizm ve doğa koruma çalışmalarıyla geleceğe umutla bakıyor.
Bitki Örtüsünden Doğan Mucize: Anzer Balı
Rize yaylalarında ladin, köknar, sarıçam, sedir, kayın ve meşe gibi onlarca farklı ağaç türü bulunurken, yüksek kesimlerde ise kardelen, orman gülü ve yabani açelya gibi endemik bitkiler doğayı renklendiriyor. Bu zengin bitki çeşitliliği, arıcılığın gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Özellikle Anzer ve Ayder yaylalarında üretilen Anzer Balı ve Ayder Balı, bu eşsiz floradan beslenerek uluslararası üne kavuşmuş durumda.
Yaban Hayatının Sessiz Tanıkları
Rize ormanları; geyik, bozayı, kurt ve çakal gibi birçok memeliye ev sahipliği yaparken, huş tavuğu ve ur kekliği gibi kuş türleriyle de biyolojik çeşitliliğini koruyor. Kaçkar Dağları’nın sarp kayalıklarında ise nesli tehdit altındaki çengel boynuzlu dağ keçileri yaşıyor.
Atmaca Avcılığı: Doğayla İç İçe Bir Kültür
Yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip olan atmaca avcılığı, Rize’de doğa ile iç içe yaşayan halkın geleneksel kültürünün önemli bir parçası. Eğitilen atmacalarla yapılan avcılık, sadece bir spor değil, aynı zamanda doğaya duyulan saygının da bir göstergesi olarak yaşatılıyor.
Kaçkarlar’ın Ekolojik Zenginliği
Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırlarında yer alan Fırtına ve Hala Dereleri, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda barındırdığı endemik türler ve zengin ekosistemiyle de bilim dünyasının ilgisini çekiyor. Bu bölgeler, Rize’nin korunması gereken doğal miraslarının başında geliyor.
Doğasıyla hayranlık uyandıran Rize, sadece manzarasıyla değil, taşıdığı ekolojik ve kültürel değerlerle de Türkiye’nin en kıymetli doğa hazinelerinden biri olmayı sürdürüyor.