RTEÜ Prof. Dr. Ayberk Kaya’dan Rize’deki Deprem ve Heyelan Riski Değerlendirmesi
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Heyelan Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, Rize ve Doğu Karadeniz bölgesindeki deprem ve heyelan risklerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Kaya, Türkiye’nin farklı bölgelerinde çeşitli doğal afetlerin meydana geldiğini belirterek, özellikle Doğu Karadeniz’in heyelanlar ve sel baskınları açısından risk taşıdığını vurguladı. Rize’nin, yağışlar ve ani kar erimeleri gibi ikincil afetler nedeniyle heyelan riski taşıdığını belirten Kaya, bu tür afetlerin deprem gibi doğal olaylar tarafından tetiklenebileceğine dikkat çekti.
Son olarak, Hemşin ilçesinde meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Güneysu’da yaşanan artçı sarsıntılarla birlikte, Çayeli ilçesinde yoğun yağışlar sonucu heyelanların meydana geldiğini aktaran Kaya, bu olaylarda bir kişinin hayatını kaybettiğini ve dört kişinin yaralandığını açıkladı.
"Türkiye'de Güvenli Bölge Yok"
Kaya, Türkiye’nin jeolojik yapısının her bölgesinde farklı afet türlerinin meydana gelebileceğini ifade ederek, "Rize geçmişte 4. derece deprem bölgesi olarak tanımlansa da 2018 yılında yapılan tehlike haritasına göre bu risk seviyesi artmıştır. Maraş depremleri sırasında, deprem açısından güvenli olarak kabul edilen bölgelerin bile büyük depremlerden etkilendiğini gördük," dedi.
Heyelan ve Deprem İlişkisi
Prof. Dr. Kaya, depremlerin heyelanları tetikleyebileceğine de dikkat çekerek, "Doğu Karadeniz’deki heyelanların başlıca tetikleyicisi yağışlardır. Ancak büyük ölçekli depremler de zemin hareketlerini etkileyerek heyelanlara yol açabiliyor," ifadelerini kullandı. Güneysu ve Çayeli’ndeki olayların bu duruma örnek teşkil ettiğini belirtti.
Afet Bilincinin Önemi
Bölgedeki doğal afetlerin önlenemeyeceğini ancak etkilerinin azaltılabileceğini söyleyen Kaya, afet bilincinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. "Bölge halkının hem depremler hem de heyelanlara karşı bilinçlendirilmesi, can ve mal kayıplarını en aza indirmek için hayati önem taşımaktadır," diye ekledi.
Rize ve Karadeniz Fayı
Prof. Dr. Kaya, Rize’nin deprem riskiyle ilgili de önemli bilgiler verdi. Karadeniz Fayı'nın aktif bir fay hattı olduğunu belirten Kaya, 1968 Amasra-Bartın depremi gibi büyük depremlerin bu faydan kaynaklandığını söyledi. Ayrıca, bölgede tsunami riskinin düşük olduğunu ancak büyük depremlerin zemin hareketlerini etkileyebileceğini ifade etti.
Zemin Etkisi ve Heyelan Riskleri
Kaya, deniz dolgusu alanlarında yapılan binaların depremin etkisini daha şiddetli hissettiğini belirterek, heyelan riski konusunda da uyarılarda bulundu. Dik yamaçlar, yoğun yağışlar ve bilinçsiz tarım gibi faktörlerin heyelanları tetiklediğini söyleyen Kaya, özellikle çay tarımının uygun olmayan alanlarda yapılmasının bu riski artırdığını vurguladı.
Kentsel Dönüşüm ve Yapı Güvenliği
Rize’deki TOKİ kentsel dönüşüm projelerinin devam ettiğini belirten Kaya, ancak daha fazla binanın yenilenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, depremde hizmet vermesi gereken kamu binalarının %40’ının dönüşümden geçtiğini ancak daha fazla binanın güncel deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Bireysel Bilinç ve Önlemler
Vatandaşların kendi arazilerindeki değişimleri gözlemleyerek şüpheli durumları AFAD’a bildirmeleri gerektiğine dikkat çeken Kaya, toprak koruma önlemleri ve düzenli zemin hareketi takibinin önemini vurguladı.
Prof. Dr. Ayberk Kaya'nın açıklamaları, Rize ve çevresindeki afet risklerine karşı alınması gereken önlemler konusunda önemli bir rehber sunuyor. Bölge halkının, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde doğal afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiği bir kez daha vurgulandı.