Rusya’nın Kamçatka Yarımadası'nda yaşanan 8,8 büyüklüğündeki deprem, dünya jeoloji camiasında “mega deprem” olarak nitelendirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgedeki levha hareketlerine dikkat çekerek, artçıların 7,5 ile 7,8 büyüklüğünde olabileceğini belirtti. Ayrıca, tsunami riski ve tetiklenebilecek komşu faylar nedeniyle can ve mal kaybının yüksek seviyelerde olabileceği uyarısında bulundu.

Rusya’nın doğusunda yer alan Kamçatka Yarımadası, dünya üzerindeki en hareketli sismik kuşaklardan biri olarak bilinen “ateş çemberi” üzerinde bulunuyor. Burada, Pasifik ve Asya levhalarının sınırında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki deprem, bilim insanları tarafından “mega deprem” olarak sınıflandırıldı.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu depremin büyük bir bindirme fayı üzerinde gerçekleştiğine işaret ederek, mega depremlerin genellikle böyle levha sınırlarında ortaya çıktığını kaydetti. Bu tür sarsıntıların hem büyüklükleri hem de sığ derinlikleri nedeniyle çok yıkıcı olabildiklerini belirten Sözbilir, “Bunun gibi depremler büyük can ve mal kayıplarına sebep olabilir” dedi.

Artçı şoklarda kritik uyarı: Büyüklük 7,5-7,8’e ulaşabilir

Mega depremler sonrası en fazla zarar veren unsurlardan biri olan artçı sarsıntılar, Kamçatka’da da önemli bir tehlike oluşturuyor. Prof. Dr. Sözbilir, artçıların 7,5 – 7,8 büyüklüğüne ulaşabileceğini vurgulayarak, bu büyüklükteki artçıların da bölgede ciddi risk yaratacağını söyledi.

Büyük depremlerin tetiklediği komşu fay hatlarından kaynaklanabilecek yeni sarsıntıların da altı çizilirken, uzun vadede bölgedeki sismik aktivitenin yüksek seviyelerde seyretmeye devam edeceği belirtildi. Bu nedenle yerel yönetimler ve ilgili kurumların alarmda olması gerektiği uyarısı yapıldı.

Tsunami riski ve olası etkileri

Kamçatka Yarımadası’nda meydana gelen düşük derinlikli deprem, Pasifik Okyanusu üzerinde tsunami oluşturma potansiyeli taşıyor. Prof. Dr. Sözbilir, “Saatler içinde güçlü tsunami dalgalarının oluşması bekleniyor” diyerek, özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan halkın tedbir alması gerektiğine dikkat çekti.

Geçmişte benzer büyüklükteki depremler sonrası oluşan tsunamilerin büyük yıkımlara neden olduğunu hatırlatan uzman, bu tehlikenin önceden tahmin edilmesi ve acil tatbikatların yapılmasının önemini vurguladı.

Kamçatka’nın jeolojik önemi ve Sismik hareketlilik

Ateş çemberi olarak adlandırılan kuşak, dünyadaki volkanik ve sismik aktivitelerin büyük bir bölümünü barındırıyor. Kamçatka Yarımadası, buradaki volkanik dağlar ve fay hatları sayesinde özellikle aktif bir bölge konumunda. Sözbilir, “Bu yüzden Kamçatka, jeolojik hareketlilik açısından dünyanın en önemli noktalarından biri” açıklamasını yaptı.

Bölgedeki fay hareketlerinin diğer fay hatlarını tetikleme olasılıklarının bulunduğunu belirten uzman, bu durumun çevre ülkeleri ve deniz aşırı bölgeleri de etkileyebileceğinin altını çizdi.

Bölge halkı ve yetkililere kritik çağrı

Deprem ve sonrasında yaşanabilecek artçı sarsıntılar ile tsunami riskine karşı yerel yönetimlerin ve acil müdahale ekiplerinin hazırlıklı olması gerekiyor. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgedeki halka resmi uyarıları dikkate almaları, acil durum planlarına uymaları ve panik yapmamaları çağrısında bulundu.

Ayrıca, bölge dışındaki ülkelerin deniz aşırı limanları ve kıyılarında son gelişmelerin yakından takip edilmesinin önemine vurgu yapıldı. Depremin etkilerinin sadece Kamçatka ile sınırlı kalmadığı, küresel ölçekte bazı riskleri tetikleyebileceği ifade edildi.