Birçok kadının kabusu olan selülit özellikle yaz dönemlerinde can sıkıcı olabiliyor.
Aşırı kilolu (vücut kitle indeksi veya BMI 25 veya üzeri) veya klinik olarak obezite teşhisi konan (BMI 30 veya üzeri olarak tanımlanır) yetişkinlerin yüzde 73,6'sı bu çukurlaşmaya sahiptir. Bu sinir bozucu yağ çukurları, etrafta dolaşmaya eğilimli fazla kiloların varlığını vurguluyor gibi görünüyor.
Herkesin toplam vücut ağırlığımızın yaklaşık yüzde 10-25'ini oluşturan yağ veya "adipoz doku" vardır. Vücuttaki toplam yağ dokusu miktarı doğal olarak cinsiyete, yaşa, genetiğe ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Selülit ise aslında yağ değildir; yağı cilde bağlayan kollajen lifleri gerildiğinde, parçalandığında veya çekildiğinde yağ depolanmasına verilen normal fizyolojik tepkidir ve böylece yağ hücrelerinin veya "adipositlerin" dışarı çıkmasına izin verir.
METABOLİZMAYI EN ÜST DÜZEYE ÇIKARAN YİYECEKLER
Günümüzde kozmetik pazarlama sektörü, selüliti azalttığını veya tedavi ettiğini iddia eden ancak etkinliklerine dair çok az kanıt bulunan takviyeler, losyonlar ve diğer cilt uygulamalarıyla doludur. Bu ürünler cildin en dış katmanını geçici olarak sıkılaştırabilir, ancak altta yatan sorunu çözmek için çok az şey yapar. Bunun yerine, kilo kontrolü, sağlıklı beslenme, hidrasyon ve yeterli fiziksel aktivite gibi sağlıklı davranışlara odaklanmak, uzun vadede selülit varlığını kontrol etmede daha fazla destek sağlıyor.
Selüliti en aza indirgemek için kazanan bir strateji, vücut yağını kaybetmenin ve kas kütlesini artırmanın yollarını belirlemektir. Ekstra ağırlık selüliti daha görünür hale getirebilir. Bu muhtemelen, diyetinizde kontrollü porsiyonlar, daha az eklenen yağlar veya daha az eklenen şekerler gibi yaşam tarzınızda mantıklı olan yerlerde bir kalori açığı yaratmaya odaklanma anlamına gelir. Ayrıca, egzersiz rutininizi fazladan bir günlük kardiyovasküler aktivite veya direnç eğitimi içerecek şekilde yükseltmek anlamına da gelebilir.
Avokado
Kale teresi
Mantar
Mercimek
Muz
Su
Armut