Bazen ölümcül olabilen hipertansiyon yaz aylarında daha da ağırlaşabiliyor. Sıcak hava sebebiyle kaybedilen sıvı hastaların ciddi rahatsızlıklar yaşamasına yol açıyor.
Kalpten vücuda taşınan kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin, kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olması durumuna yüksek tansiyon adı veriliyor. Böyle bir durumda damarlardan kan alan organlar baskı altında çalışıyor ve yaşamı tehdit eden hasarlar görülebiliyor.
Dünyada görülme sıklığı yüzde 26 olan hipertansiyon oranı Türkiye'de ise yüzde 33 oranında. 40 yaş üzerinde yüzde 20; 65 yaş üzerinde ise yaklaşık yüzde 50 sıklıkta görülüyor.
Hastalık özellikle yaz aylarında ise tehlikeli olabiliyor. Sıcak havayla birlikte gelen rehavete kapılan yüksek tansiyon hastaları doktor onayı olmadan ilaçlarını bırakınca rahatsızlık yaşamaya başlıyor. Oysa çok sıcak yaz dönemlerinde terleme yoluyla ilişkili sıvı kaybı nedeniyle, basınç daha düşük oluyor ve düşük basınca bağlı baş dönmesi veya bayılma nöbetleri daha sık görülüyor. Yani bu dönemlerde, yalnızca hekimin talimatı üzerine tedavide değişiklik yapılması gerekiyor.
Hipertansiyonun etkin tedavisi için yaşam tarzındaki kötü alışkanlıkların büyük ölçüde değiştirilmesi gerekiyor. Bu şekilde normal seviyelere gelmesi sağlanamıyorsa da ilaç verilmesi şart. Yaşam tarzı değişikliği noktasında tuz tüketimini, vücut ağırlığını ve alkol tüketimini azaltmak en etkilisi. Bunun dışında egzersiz yapmak, stresi azaltmak ve meyve ve sebze tüketimini artırmak lazım.
Yapılan araştırmalara göre egzersiz yapmak kan basıncını bir ilaç kadar düşürüyor. Bu aktivite ilaç kullanımını yüzde 33'e kadar azaltmada etkili. Ancak güneşin dik geldiği saat 10:00-15:00 saatleri arasında spor yapmaktan kaçınmak, egzersizleri akşam saatlerinde ve yemekten 2 saat sonra yapmak gerekiyor.
Uzmanlar yaz aylarında güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10.00 – 15.00 saatleri arasında mümkünse dışarıya çıkılmaması uyarısında bulunuyor. Bu saatlerde güneş altında kalmak sıcağın damarlar üzerindeki büzücü etkisiyle tansiyonu düşürüyor ve terlemeye bağlı olarak sıvı kaybını da artırıyor.
Tansiyon ölçümlerinin bir kişinin tansiyonunun yüksek olup olmadığını söyleyebilecek kadar güvenilir olabilmesi için, test yapılan kişinin en az 5 dakika sırtından destek alarak rahatlamış, sakin ve hoş bir ortamda oturması, son yarım saatte kahve ve sigara içmemiş olması ve elinin sabit bir noktada durması gerekiyor.
Güvenli sonuçlara varmak için haftada iki ila üç okuma yapmak lazım. İlk seferde her iki koldaki basınç ölçülmeli ve yüksek okuma dikkate alınmalı. Basıncı bilekte veya parmakta değil üst kolda ölçmek ise en doğru olan.
Genellikle pek çok insan kendini iyi hissetmediğinde, sinirlendiğinde veya baş ağrısı çektiğinde kan basıncını ölçüyor. Bu tamamen yanlış ve onların gerçek baskısını karşılamıyor.