Toplumun her kesiminde görülebilen ve hayata küstüren bir sorun olan takıntılı olma hali, zaman içerisinde daha da şiddeti artarak hayat kalitemizi ve standartlarımızı düşürmeye başlar.
Örneğin, toplumumuzda belli bir kesim, kötü enerjiden kurtulmak için veya nazara inananların bundan korunmak için yaptıkları davranışlar arasında “dilini ısırmak” vardır. Bu davranış, aslında obsesyon denilen zorlayıcı düşüncelere karşı uygulanan bu düşüncenin gerçekleşmemesi için kompulsif denilen ve acilen yapılması gereken bir davranıştır.
Aslında bakıldığında, dil ısırmakla bir ilişkisi olmasa da nazardan veya kötü enerjiden korunmanın, yine de bu davranış yapıldığı zaman kişi kendini iyi hissederek rahatlamış bir şekilde hayatına devam eder. Bunu psikolojik açıdan değerlendirdiğimizde bu bir sorundur evet ancak hayat kalitemizi pek düşürdüğü söylenmez. O yüzden hayatımızın içerisinde olan hatta zamanla toplum tarafından kabul gören bu davranış hayatımızı yaşamamızı engellemediği için tedavi edilmesi şart değildir ancak defalarca el yıkama, kapıları sürekli kontrol etme veya sürekli ve abartılı temizlik yapma gibi davranışlar hayat kalitemizi de etkileyeceğinden bunları sorun olarak görüp bu tür takıntıları tedavi etmek gerekmektedir.
Öncelikle takıntının ne olduğunu tam olarak iyi bilmek gerekir. Takıntı, zihnimizdeki birçok düşüncenin yanlış olduğunu bildiğimiz halde yine de kafamızdan atmaya yetmemesi, her ne kadar mantık ve muhakeme yapsak da zihnimizden bu düşünceleri uzaklaştıramadığımız ve zamanla saplantı halinde gelen düşünceler veya fikirler olarak tanımlanabilir.
En sık görülen takıntılardan bahsedecek olursak; el yıkama, kapıları ve fişleri kontrol etme, hastalık bulaşacak korkusu, bir şeyleri yanlış yapmaktan korkma, birilerine zarar vermekten korkma, düzen-simetri takıntılığı, günah işlemekten korkma gibi örnekler verebiliriz. Tabii bu korkulara bazı kompulsif davranışlar eşlik eder. Örneğin, defalarca el yıkama, sürekli kontrol etme, kendini insanlardan uzaklaştırma, sevdiklerine zarar verebilme ihtimaline karşı kendini izole etme, sürekli eşyalarını düzeltmek, evine misafir kabul edememek, sürekli tövbe demek gibi…