Dünya parlamentoları arasında en büyük yeşil alana sahip TBMM'nin yerleşkesindeki seralarda yılda 240 bin çiçek üretiliyor. Çiçekler, Meclis'in tüm ihtiyacını karşılarken, üretim fazlası da satışa sunuluyor.
Tasarımı ve bitki çeşitliliği ile kendi içinde bir flora oluşturan Meclis bahçesinde, Ankara'da yetişmeyen bitkiler de serada uygun iklim şartları sağlanarak üretiliyor.
Seralarda yetiştirilen ürünler, peyzaj çalışmaları başta olmak üzere iç mekan tasarımları ve Meclis yerleşkesinde yapılan tüm etkinliklerde kullanılıyor.
TBMM Destek Hizmetleri Başkanlığı Park ve Bahçe Hizmetlerinde görevli ziraat mühendisi Ümit Küçük, üretim faaliyetlerini anlattı.
Küçük, 16 bin metrekare üzerine kurulu alanın yaklaşık 3 bin 300 metrekaresinin kapalı yani seralar olduğunu belirterek, çiçek üretimlerinin hem açıkta hem de kapalı alanlarda yapıldığını söyledi.
"Yılda 120 bin kışlık, 120 bin de yazlık mevsimlik çiçek üretimi yapıyoruz"
Yıllık 2 bin fidan ve çalı, 6 bin daimi yer örtüsü olarak adlandırılan bitkilerin üretiminin yapıldığını, bunların genelde açık alanda üretildiğini aktaran Küçük, "İç mekan bitkilerinde de yılda ortalama 7 bin üretimimiz var. 6 bin civarında da kaktüs ve sukulent üretiyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerden de biberiye, adaçayı, kekik dediğimiz çiçeklerden yetiştiriyoruz. En büyük kalemimizi mevsimlik çiçekler oluşturuyor. Yılda 120 bin kışlık, 120 bin de yazlık mevsimlik çiçek üretimi yapıyoruz." dedi.
Çiçek dikiminin yaz ve kış olmak üzere yılda iki kez yapıldığını belirten Küçük, bu mevsimde Meclis bahçelerinde en çok menekşe ve süs lahanalarının sergilendiğini anlattı.
"Böyle üretim tesisi olan bir parlamento yok"
Küçük, yazın daha çok sardunya, petunya, kadife ve begonya ağırlıklı ürün yetiştirdiklerini dile getirerek, "TBMM, parlamentolar bazında bakıldığında tek denilebilecek bir üretime sahip. Dünya parlamentoları arasında hem en büyük peyzaj alanına sahibiz hem de böyle üretim tesisi olan bir parlamento yok." diye konuştu.
Kaktüs ve sukulent üretiminin de yapıldığını aktaran Küçük, bu gruptaki çiçeklerin yüzden fazla tür ve alt türünün bulunduğunu, özellikle teraryum, aranjman ve birçok alanda bu gruptaki çiçeklerden yararlandıklarını söyledi.
Küçük, kesme çiçek üretimi de yaptıklarını belirterek, mevsimine göre lilyum, karanfil ve frezya ürettiklerini, Meclisin bu anlamda da dünyada örnek olabilecek parlamentolardan biri olduğunun altını çizdi.
Bozulan çiçekler rehabilite ediliyor
Makamlarda, koridorlarda, kulislerde kullanılan bitkilerin zamanla bozulabildiğini belirten Küçük, şu bilgileri verdi:
“İç mekanlarda yeterli ışık alamayabiliyorlar. Bu bitkiler bozulduktan sonra yine bize geliyor. İyileştirebildiklerimizi iyileştirip yeniden kullanıma döndürüyoruz. İyileştiremediklerimizi de ziyan etmiyoruz. Gövde, dal ve yapraklarından parçalar keserek yeniden köklenmesini sağlıyoruz.”
"Dışarıdan satın alma neredeyse hiç olmuyor"
Kullanılan bitkilerin farklı özelliklere sahip olduğunu belirten Küçük, şunları kaydetti:
“Kokteyl dediğimiz aranjmanlar var. Canlı kaktüs kokteylleri kullanıyoruz. Bunları daha çok makam odalarında, kulislerde, komisyon toplantı salonlarında, başkanlığın düzenlediği her türlü resepsiyonda orta sehpalar üzerinde görmeniz mümkün. Kesme çiçeklerden elde edilen çiçekleri de toplantılarda, resepsiyonlarda masa üstünde farklı boylarda aranjman yaparak kullanıyoruz. Özel gün ve toplantılarda buket olarak değerlendiriyoruz. Dışarıdan satın alma neredeyse hiç olmuyor. Bu bitkilerden Meclisin tüm ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Burada ürettiğimiz kaktüsleri de makam odaları ya da uygun görülen yerlerde değerlendiriyoruz.”
90 bahçıvandan 2'si kadın
Küçük, milletvekillerinin de seraya gelerek ziyaret ettiklerini ifade etti.
Yeni dönem milletvekillerinin seraya geldiklerinde şaşırdıklarını ve "Meclis'te böyle bir yer mi varmış?" dediklerini aktaran Ümit Küçük, serada üretimi yapılan çiçeklerin fazlasını, daha ekonomik koşullarda satın alabilmesi için belli dönemlerde personele satışa sunduklarını dile getirdi. Küçük, bu yıl satışlardan 153 bin Türk lirası gelir elde edildiğini bildirdi.
Park ve Bahçe Hizmetleri bünyesinde 11 mühendis, 5 tekniker ve 90 bahçıvanın görev aldığını anlatan Küçük, 90 bahçıvandan ise 2'sinin kadın olduğunu söyledi.
Serada yaklaşık 4 yıldır görev yapan Gizem Işık, "Görevimi severek yapıyorum. Bu kadar önemli bir şeyin parçası olmak gerçekten çok güzel. Yaptığımız işin değer görmesi bizi çok mutlu ediyor. Ekip arkadaşlarımız da bize çok yardımcı oluyor. Bitkileri genel manada çok seviyorum hatta müzik dinleterek bile sulama yaptığım oldu. Çiçekler üzerinde çok etkili olduğu söyleniyor." dedi.
Bitki bakımında en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin sulama olduğunu belirten Işık, özellikle kış döneminde bitkinin ihtiyacı kadar sulama yapılması gerektiğini söyledi.