Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES), verilerine göre Trabzon tüm zamanlarda en fazla olay yaşanan kent oldu. 4 bin 532 olay kayıtlara yansırken, Trabzon’da yaşanan olayların yüzde 63.3’lük kısmını heyelanlar oluşturdu.

Heyelanları yüzde 6.5’luk oranla su baskınları takip etti.  Yüzde 5.4’ü kaya düşmesinden, yüzde 5.3’ü yangından, yüzde 5’i fırtınadan, yüzde 4.4’ü mahsur kalmadan, yüzde 3.1’i kaybolmadan, yüzde 2.9’u diğer ulaşım ve taşımacılık kazalarından kaynaklandı.

İstanbul'un depremi neyse Trabzon'un da heyelanı aynı

Küresel Isınmayla Mücadele Derneği Başkanı Faruk Çebi, “İstanbul'un depremi neyse Trabzon'un da heyelanı aynı. Hiç fark etmiyor. Risk aynı risk. Öldürücü derecesi aynı derece. Hatta bu daha büyük sorun. Yıkılan evleri tekrar yapabiliyorsunuz ama burada giden toprağı geri alamıyorsun. Yıkım daha fazla. Karadeniz’de heyelanların bu kadar yüksek olmasının nedeni Karadeniz'in doğal yapısına uygun oranda ormanın olmaması. Bir de şevler çok dik. Yol şevleriyle dere yatakları çok daraltıldı.” dedi.

Trabzon’da en fazla heyelan meydana gelirken, Trabzon’u sırasıyla İzmir, Kastamonu, İstanbul, Erzurum, Antalya, Bursa, Muğla, Kahramanmaraş, Mersin, Adana ve Ankara izledi.  Trabzon’da yaşanan 4 bin 532 olay mercek altına alındığında ise en çok heyelanın yaşandığı verilere yansıdı.

Trabzon'da en fazla heyelan olayı yaşandı

Trabzon’da yaşanan olayların yüzde 63.3’lük büyük bir kısmını heyelanlar oluşturdu. Heyelanları yüzde 6.5’luk oranla su baskınları takip etti.  Yüzde 5.4’ü kaya düşmesinden, yüzde 5.3’ü yangından, yüzde 5’i fırtınadan, yüzde 4.4’ü mahsur kalmadan, yüzde 3.1’i kaybolmadan, yüzde 2.9’u diğer ulaşım ve taşımacılık kazalarından, yüzde 1.4’ü orman yangınlarından, yüzde 1.1, çığdan ve yüzde 0.9’u ise karayolu araç kazalarından kaynaklandı.

Karadeniz'de yıkım daha fazla

AYDES verilerini değerlendiren Küresel Isınmayla Mücadele Derneği Başkanı Faruk Çebi, “İstanbul'un depremi neyse Trabzon'un da heyelanı aynı. Hiç fark etmiyor. Risk aynı risk. Öldürücü derecesi aynı derece, sorun aynı sorun. Hatta bu daha büyük sorun. Yıkılan evleri tekrar yapabiliyorsunuz ama burada giden toprağı geri alamıyorsun. Yıkım daha fazla" dedi.

Ormanlar çay bahçesine fındığa döndü

Heyelanların nedenlerine de değinen Çebi, "Karadeniz’de heyelanların bu kadar yüksek olmasının nedeni Karadeniz'in doğal yapısına uygun oranda ormanın olmaması. Maalesef özel ormanları yaşatamadık. Kızılağaç ormanları, kestane ormanları hep kesildi. Çay bahçesine fındığa döndü. Bu toprakları ancak kızılağaç toplayabilir"

Heyelan hafriyatı derelere döküldü

"Bir de şevler çok dik. Yol şevleriyle beraber dere yatakları çok daraltıldı. Yolları yaparken de maalesef çoğu yerden dere yataklarını kapatarak geçtik. Heyelan hafriyatını taşımadık. Derelere dökerek geçtik. Onlar hep heyelan nedenleri. Bu doğal yapıda en az yüzde 80 orman olması lazım. Biz bütün ormanları ağaçları devletin diye görünce vatandaş kendi ormanına sahip çıkmadı. Dönüşüme uğradı, tarıma dönüştü" 

Orman oranından kaynaklanıyor

"Şu anda 70-80 olması gereken orman oranı maalesef yüzde 35-40 civarlarında. Yarı yarıya düşük. Sorun buradan kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.